9 Şubat 2015 Pazartesi

Misafir Etkinlik: American Drama Group

American Drama Group Kurucusu Grantly Marshall ve Peter Pan Oyununun Yönetmeni
Peter Joucla ile Roportaj
-Peter Pan’i sahnelemek istemenizdeki sebep nedir ?

Peter : Peter Pan’in kitabından önce tiyatro oyunu yazıldı, bu nedenle onun tiyatroya çok yakıştığını düşünüyorum. Seçmemizin nedenine gelince Peter Pan’in hem çok ilginç bir hikaye olmasi, hem de fantastik bir öykü olduğu için de çocukların ilgisini kolayca çekebilmesi diyebilirim. İzleyicimizin tiyatroyla büyüyebilmesi için onları küçük yaştan itibaren yakalamamız şart. Peter Pan en az çocuklar kadar yetişkinlere de hitap eden bir hikaye ; çünkü hep çocuk kalmak isteyen, yuva kurmaktan kaçan, yaşlandıklarında bile sürekli genç ve güzel kadınların peşinden koşan erkekleri konu alıyor. Hikayenin derinine indiğimizde her heteroseksüel çiftin yaşadığı sorunları ve çelişkileri görüyoruz. Kadınların güvence, erkeklerin özgürlük arayışı. Genç kadınların bu oyunu izleyip gerçek hayattaki Peter Pan’lerin farkına varmalarını istedim. Peter Pan’ler büyüleyicidir, onlarla olmak heyecan vericidir fakat yaşlandığınızda sizi bırakırlar. Kırışmış yüzünüz onlara zamanın geçtiğini hatırlatır. İşte bu yüzden Peter Pan evrensel bir hikaye . Şunu da belirtmek isterim ki ; oyunun son sahnesini izlerken hep gözlerim dolar, çünkü ben de o Peter Pan’lerden biriyim.
-« Evrensel » i nasıl tanımlarsınız ?
Peter : Öyle İngiliz oyunları var ki ; evrensel özellik taşımazlar, sadece İngiliz kültürünü yansıtıp, İngilizlere ve Amerikalılara hitap ederler. Ama öyle eserler de vardır ki ; okuyanın kalbine dokunur. Dünyanın dört bir yanındaki insanlar o duyguyu kalplerinde hisseder.  Sevgi ve siyaset kendini en evrenselce hissetirebilen iki kavramdır bence. İyi sanat evrenseldir.  Genç,yaşlı,iyi,kötü gözetmeksizin her düşünceye hitap eder.
-Peter Pan oyunundaki müzik, kukla ve hareketler bütünü nasıl bir araya geldi ?
Peter : Oyunun müziklerini ben yaptım. Ben bu oyunu yönetmekten ziyade sadece müziklerini bestelemek istemiştim. Birçok yerde karşıma « beş » sayısı çıkar. Rakamların da değişik kültürlerde mistik bir yanının olduğuna inanılır. Ben beş sayısını Peter Pan’le özdeşleştirdim . Peter beş harfli bir isim, müzikleri bestelerken beş vuruşluk yaptım, beş adet oyuncumuz var, daha geniş sahnelerde beş dekor ve beş spot kullanırız. Seyirci bu beş vurgusunu farketmez belki ama ben kullanmak istedim. Oyunun müziği de işte bu  beş ten yola çıkarak yapıldı. Kuklalara gelince, oyunlarımda en az aktörler kadar kuklalarla da çalışmaya bayılırım. Bu hikayenin anlatılış biçimine de çok uyacağını düşündüm. Oyuncumuz Helen’in de kukla yapımı konusunda epey tecrübesi olduğundan, kendisinden de yardım alarak oyunda kuklaları kullandık.
-Oyuncu kadronuzu nasıl oluşturursunuz ?
Peter : İngiltere’de oldukça iyi bilinen, spotlight.com adında bir internet sitesi var. Kendini geliştirmek isteyen her oyuncu oraya özgeçmişini ekler. Benim gibi sürekli oyuncu arayışı içinde olan yönetmenler oraya seçmeler için ilan verirler. Ajanslar da bize cevaben oyuncularini sunar. İlan koyduğum zaman binlerce geri dönüş alırım. İlk etapta 80 oyuncu seçerim, elemelerle birlikte bu sayı 29’a kadar düşer. Oyuncu seçimimi yaparken bana Shakespeare oynamalarını istemem. Daha çok yapmaya alışkın olmadıkları şeyleri sergilemelerini isterim .Bir oyuncunun neler yapabildiğinden çok neler yapamadığı, nerelerde zorlandığı onun hakkında daha çok fikir verir. Bir oyuncu hakkında bu şekilde çok şey keşfedebilirsiniz. Oyuncu kendini zorlanarak aşar ve geliştirir. Bu aşamalardan sonra da son bir eleme yaparak aynı oyunda farklı roller üstlenebilecek beş oyuncu seçerim .Seçim yaparken seslerine ve yüzlerine de çok dikkat ederim.
-Toplam kaç oyuncunuz var ?
Peter :Bir oyun için genellikle 5 oyuncu kullanırım, toplamda 29 civarı oyuncumuz var. Bizim oyuncularımız kadrolu değildir. Daha çok turneye çıkmak, değişik ülkelerde sahne almak isteyen oyuncular bize sezonluk başvurur. Herkes turne bitince evine döner ve yeni işlerin peşine düşer. Yine de çok beğendiğimiz oyuncularımızdan oluşan kemik bir kadro oluşturmaya, onları elimizde tutmaya çalışıyoruz.
-Oyuncularınız eğitimi nedir ?Hepsi oyunculuk eğitimi almış profesyonel oyuncular mı ? Aralarında öğrenciler de var mı ?
Peter : Hepsi profesyonel. 50-60 yaşındaki oyuncuları kadromuza alamıyoruz, yaş sınırımız 40. Sergilediğimiz oyunlar daha çok genç oyunculara göre. Tecrübeye de önem verdiğimiz için tiyatro öğrencileriyle değil profesyonel oyunculuk tecrübesi olanları istiyoruz .Bizim tercih ettiklerimiz 25 yaş civarı, okulu bitirdikten sonra çeşitli küçük tiyatrolarda gönüllü olarak görev almış oyuncular. Onları seçebilmemiz için okuldan sonra en az 3 yıl oyunculuk deneyimlerinin olması gerekli.
-American Drama Group bünyesinde oyunculuk dersleri veriyor musunuz ?
Grantly : Bunu yapmamız konusunda çok talep var, turnedeyken zamanımız oldukça workshop düzenlemeye çalışıyoruz. Sürekli turnede olduğumuz için bizim belli bir yerimiz yok, bu nedenle malesef oyunculuk dersleri veremiyoruz.
-Oyunlarınızı İngilizce dışında başka dillerde de oynuyor musunuz ?
Grantly : Fransızca tiyatro da yapıyoruz, mesela 2015’te Ankara Sanat Tiyatrosu’nda  Küçük Prens’i sahnelemeyi planlıyoruz. Birkaç İspanyolca oyun da oynadık. Oyunlarımız çoğunlukla İngiliz kültürünü yansıtıyor ; çünkü Amerika’nın bir kültürü yok. İzleyicinin ilgisini çekebilecek İngiliz, İrlanda ve bazen de Amerikan eserlerini seçiyoruz. Tiyatro oyunlarının yanı sıra roman uyarlamaları da bizim için çok önemli. Sürekli turnede olduğumuz için dil ve dekor sadeliğinden dolayı roman uyarlamalarını çok önemsiyoruz. Öyle hikayeler var ki ; filmden daha çok tiyatroda oynandığında kendini daha güzel ifade ediyor. Great Gatsby de bunlardan biri. Bunu tiyatroya yansıtan ilk topluluk neredeyse bizdik diyebilirim.
-Turnenize Türkiye’yi dahil etme süreciniz nasıl gelişti ?
Peter : Türkiye’de  artık üç ay aralıklarla oyun sergilemeyi planlıyoruz. Açıkçası Türk tiyatrosuyla ilgili hiçbir bilgiye sahip değilim fakat İngiltere’de Türk yönetmenlerin nasıl büyük başarılar sergilediklerini bizzat görüyorum. Londra’da yaşayan Türkler tiyatro adına çok güzel işler yapıyor, yetenekleri ve potansiyelleri çok yüksek.
Grantly :  Türkiye çok baştan çıkarıcı bir ülke. Dünyanın geri kalan kısmı Türkiye’yi insanların hareket özgürlüğünün olmadığı, entellektüel bilinçten uzak, namus cinayetlerinin işlendiği tutucu bir ülke olarak düşünüyor. Buraya geldiğimizde hiç de böyle olmadığını anladık. İnsanlar açık görüşlü, öğrenme istekleri çok yüksek. Baskıcı hükümetin yaratmaya çalıştığı gerici zihniyeti söküp atmak için uğraşıyorlar. Bu baskıcı hükümet insanları birçok şeyden geri tutmaya çalışıp, farklı bir dünya yaratmayı amaçlıyor. Türkiye’nin Avrupa Birliği sürecini de, hükümetin yarattığı Türkiye’ nin olduğundan farklı bir şekilde yansıtılması olduğunu düşünüyorum. Türkiye de diğer Avrupa ülkeleri kadar AB de bulunması gereken bir ülke. Benim tiyatromun amacı da kültürler arasında bir bağ kurmak. Tiyatro ; farklı kültürlerdeki ortak noktaları bulmak, aynı zamanda aynı oyuna farklı gözlerden bakabilmek için önemli bir iletişim aracıdır.
Pırıl : Bu yoğun temponuzda söyleşimize vakit ayırdığınız için teşekkür ederiz.
Grantly : Biz teşekkür ederiz, gazete çalışmanızda başarılar diliyorum.

Pırıl ERTEM 




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder