American
Drama Group Kurucusu Grantly Marshall ve Peter Pan Oyununun Yönetmeni
Peter
Joucla ile Roportaj
-Peter
Pan’i sahnelemek istemenizdeki sebep nedir ?
Peter : Peter Pan’in kitabından önce tiyatro oyunu yazıldı, bu nedenle onun
tiyatroya çok yakıştığını düşünüyorum. Seçmemizin nedenine gelince Peter Pan’in
hem çok ilginç bir hikaye olmasi, hem de fantastik bir öykü olduğu için de çocukların ilgisini kolayca
çekebilmesi diyebilirim. İzleyicimizin tiyatroyla
büyüyebilmesi için onları küçük yaştan itibaren yakalamamız şart. Peter Pan en
az çocuklar kadar yetişkinlere de hitap eden bir hikaye ; çünkü hep çocuk
kalmak isteyen, yuva kurmaktan kaçan, yaşlandıklarında bile sürekli genç ve
güzel kadınların peşinden koşan erkekleri konu alıyor. Hikayenin derinine
indiğimizde her heteroseksüel çiftin yaşadığı sorunları ve çelişkileri
görüyoruz. Kadınların güvence, erkeklerin özgürlük arayışı. Genç kadınların bu
oyunu izleyip gerçek hayattaki Peter Pan’lerin farkına varmalarını istedim.
Peter Pan’ler büyüleyicidir, onlarla olmak heyecan vericidir fakat
yaşlandığınızda sizi bırakırlar. Kırışmış yüzünüz onlara zamanın geçtiğini
hatırlatır. İşte bu yüzden Peter Pan evrensel bir hikaye . Şunu da belirtmek
isterim ki ; oyunun son sahnesini izlerken hep gözlerim dolar, çünkü ben
de o Peter Pan’lerden biriyim.
-« Evrensel »
i nasıl tanımlarsınız ?
Peter :
Öyle İngiliz oyunları var ki ; evrensel özellik
taşımazlar, sadece İngiliz kültürünü yansıtıp, İngilizlere ve Amerikalılara
hitap ederler. Ama öyle eserler de vardır ki ; okuyanın kalbine dokunur.
Dünyanın dört bir yanındaki insanlar o duyguyu kalplerinde hisseder. Sevgi ve siyaset kendini en evrenselce
hissetirebilen iki kavramdır bence. İyi sanat evrenseldir. Genç,yaşlı,iyi,kötü gözetmeksizin her
düşünceye hitap eder.
-Peter
Pan oyunundaki müzik, kukla ve hareketler bütünü nasıl bir araya geldi ?
Peter :
Oyunun müziklerini ben yaptım. Ben bu oyunu
yönetmekten ziyade sadece müziklerini bestelemek istemiştim. Birçok yerde
karşıma « beş » sayısı çıkar. Rakamların da değişik kültürlerde
mistik bir yanının olduğuna inanılır. Ben beş sayısını Peter Pan’le
özdeşleştirdim . Peter beş harfli bir isim, müzikleri bestelerken beş
vuruşluk yaptım, beş adet oyuncumuz var, daha geniş sahnelerde beş dekor ve beş
spot kullanırız. Seyirci bu beş vurgusunu farketmez belki ama ben kullanmak
istedim. Oyunun müziği de işte bu beş ten yola çıkarak yapıldı.
Kuklalara gelince, oyunlarımda en az aktörler kadar kuklalarla da çalışmaya
bayılırım. Bu hikayenin anlatılış biçimine de çok uyacağını düşündüm. Oyuncumuz
Helen’in de kukla yapımı konusunda epey tecrübesi olduğundan, kendisinden de
yardım alarak oyunda kuklaları kullandık.
Peter : İngiltere’de oldukça iyi bilinen, spotlight.com adında bir internet
sitesi var. Kendini geliştirmek isteyen her oyuncu oraya özgeçmişini ekler.
Benim gibi sürekli oyuncu arayışı içinde olan yönetmenler oraya seçmeler için
ilan verirler. Ajanslar da bize cevaben oyuncularini sunar. İlan koyduğum zaman
binlerce geri dönüş alırım. İlk etapta 80 oyuncu seçerim, elemelerle birlikte
bu sayı 29’a kadar düşer. Oyuncu seçimimi yaparken bana Shakespeare
oynamalarını istemem. Daha çok yapmaya alışkın olmadıkları şeyleri
sergilemelerini isterim .Bir oyuncunun neler yapabildiğinden çok neler
yapamadığı, nerelerde zorlandığı onun hakkında daha çok fikir verir. Bir oyuncu
hakkında bu şekilde çok şey keşfedebilirsiniz. Oyuncu kendini zorlanarak aşar
ve geliştirir. Bu aşamalardan sonra da son bir eleme yaparak aynı oyunda farklı
roller üstlenebilecek beş oyuncu seçerim .Seçim yaparken seslerine ve yüzlerine
de çok dikkat ederim.
-Toplam
kaç oyuncunuz var ?
Peter :Bir oyun için genellikle 5 oyuncu kullanırım, toplamda 29 civarı
oyuncumuz var. Bizim oyuncularımız kadrolu değildir. Daha çok turneye çıkmak,
değişik ülkelerde sahne almak isteyen oyuncular bize sezonluk başvurur. Herkes
turne bitince evine döner ve yeni işlerin peşine düşer. Yine de çok
beğendiğimiz oyuncularımızdan oluşan kemik bir kadro oluşturmaya, onları
elimizde tutmaya çalışıyoruz.
-Oyuncularınız
eğitimi nedir ?Hepsi oyunculuk eğitimi almış profesyonel oyuncular mı ?
Aralarında öğrenciler de var mı ?
Peter : Hepsi profesyonel. 50-60 yaşındaki oyuncuları kadromuza alamıyoruz,
yaş sınırımız 40. Sergilediğimiz oyunlar daha çok genç oyunculara göre.
Tecrübeye de önem verdiğimiz için tiyatro öğrencileriyle değil profesyonel
oyunculuk tecrübesi olanları istiyoruz .Bizim tercih ettiklerimiz 25 yaş
civarı, okulu bitirdikten sonra çeşitli küçük tiyatrolarda gönüllü olarak görev
almış oyuncular. Onları seçebilmemiz için okuldan sonra en az 3 yıl oyunculuk
deneyimlerinin olması gerekli.
-American
Drama Group bünyesinde oyunculuk dersleri veriyor musunuz ?
Grantly :
Bunu yapmamız konusunda çok talep var, turnedeyken
zamanımız oldukça workshop düzenlemeye çalışıyoruz. Sürekli turnede olduğumuz
için bizim belli bir yerimiz yok, bu nedenle malesef oyunculuk dersleri
veremiyoruz.
-Oyunlarınızı
İngilizce dışında başka dillerde de oynuyor musunuz ?
Grantly : Fransızca tiyatro da yapıyoruz, mesela 2015’te Ankara Sanat
Tiyatrosu’nda Küçük Prens’i sahnelemeyi
planlıyoruz. Birkaç İspanyolca oyun da oynadık. Oyunlarımız çoğunlukla İngiliz
kültürünü yansıtıyor ; çünkü Amerika’nın bir kültürü yok. İzleyicinin
ilgisini çekebilecek İngiliz, İrlanda ve bazen de Amerikan eserlerini
seçiyoruz. Tiyatro oyunlarının yanı sıra roman uyarlamaları da bizim için çok
önemli. Sürekli turnede olduğumuz için dil ve dekor sadeliğinden dolayı roman
uyarlamalarını çok önemsiyoruz. Öyle hikayeler var ki ; filmden daha çok
tiyatroda oynandığında kendini daha güzel ifade ediyor. Great Gatsby de
bunlardan biri. Bunu tiyatroya yansıtan ilk topluluk neredeyse bizdik
diyebilirim.
Peter : Türkiye’de artık üç ay aralıklarla
oyun sergilemeyi planlıyoruz. Açıkçası Türk tiyatrosuyla ilgili hiçbir bilgiye
sahip değilim fakat İngiltere’de Türk yönetmenlerin nasıl büyük başarılar sergilediklerini
bizzat görüyorum. Londra’da yaşayan Türkler tiyatro adına çok güzel işler yapıyor,
yetenekleri ve potansiyelleri çok yüksek.
Grantly : Türkiye çok baştan çıkarıcı bir
ülke. Dünyanın geri kalan kısmı Türkiye’yi insanların hareket özgürlüğünün
olmadığı, entellektüel bilinçten uzak, namus cinayetlerinin işlendiği tutucu
bir ülke olarak düşünüyor. Buraya geldiğimizde hiç de böyle olmadığını anladık.
İnsanlar
açık görüşlü, öğrenme istekleri çok yüksek. Baskıcı hükümetin yaratmaya
çalıştığı gerici zihniyeti söküp atmak için uğraşıyorlar. Bu baskıcı hükümet
insanları birçok şeyden geri tutmaya çalışıp, farklı bir dünya yaratmayı
amaçlıyor. Türkiye’nin Avrupa Birliği sürecini de, hükümetin yarattığı
Türkiye’ nin olduğundan farklı bir şekilde yansıtılması olduğunu düşünüyorum. Türkiye de
diğer Avrupa ülkeleri kadar AB de bulunması gereken bir ülke. Benim tiyatromun
amacı da kültürler arasında bir bağ kurmak. Tiyatro ; farklı kültürlerdeki
ortak noktaları bulmak, aynı zamanda aynı oyuna farklı gözlerden bakabilmek için önemli bir iletişim aracıdır.
Pırıl : Bu yoğun temponuzda söyleşimize vakit ayırdığınız için teşekkür ederiz.
Grantly : Biz teşekkür ederiz, gazete çalışmanızda başarılar diliyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder